![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_1388e8401e0c4c0db2cdaea4ba2b1d0b~mv2.png/v1/fill/w_151,h_151,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/gaia%201.png)
GAİA ÇİFTLİK
GAIA Tanrı doğum mitlerinin ilk tanrıçası, tüm yaşamın ata-anasıdır, engin göğüslü, doğurgan TOPRAK ANADIR.
ÇİFTLİK ve TAKIMI
Bu benim hikayem. Dolayısıyla hatası da benim. Sevdası da.
Pek çoğumuz gibi kendi hayat hikayemi yazmak, kendimi gerçekleştirmek için çıktığım yolun güzel bir hedefi. Hayallerim büyük. Adımlarım temkinli bir o kadar heyecanlı. Bu benim hikayem. Yazmaya ve yaşamaya başladığım ve nefesim yettiğince yaşayıp yazacağım hikayem. Büyük hayallerin küçük adımlarla başladığına tüm kalbiyle inanan, zordan çekinmeyen ve vazgeçmeyen, hedefine odaklı bir fıtraf benimki.
İnsan olabilmek için varlık alemine geliyoruz. İnsan doğuyor, ama öyle hemen insan olmuyoruz. Bedene ve nefse hizmet ettiğimiz boyut maddesel olduğu müddetçe, rahman boyutunda insan olma yolu açılmıyor.
İnsan olmak! kendini bilmek! Şahit olmak ve bu varsıl dünyada ki amacını bulabilmek. Kelimede kolay nefes de zor. Adım adım insan bedeni büyüdükçe ruhu benliği ayrı büyüyor, beden değiştikçe ruhu da şekillenip kendini bulma yoluna giriyor.
Benim sorularımın başladığı yıllar kendimi ne denli bilmediğimi de fark ettiğim yıllardı ki şairin söyleyişi ile yolun yarısı geçilmişti. Yolun yarısına varmak insanı yeterince sorgulatan bir süreç. Nereden nasıl geldim? dünyada 35 yıldır ne yaptım? ne yapacağım? mutluluk, huzur, inanç, güven, sevgi, aşk hepsi nedir? ben bunların neresindeyim ve ardından gelen asıl soru ben kimim?
ben kimim diyor da insan önce kimliğinin değil yaratıcının peşine düşüyor. Yaratan kim? ben kimimden önce geliyor yola çıkana. Sorular, cevaplar, cevapsızlıklar derken yolda olmanın güzelliği sarıyor. Bir dur, bir yürü, bir vazgeç, bir koş başlıyor. Yola çıkılanlar terk edilirken, yeni yoldaşlar giriyor hayat denilen uzun metrajlı filme. Film dedik ya fark ediyor ki birden insan salt oyuncu değil, senarist de yönetmen de ta kendisi. Perdeler hafif aralanıp mürşidler ışık olduğunda, yaratıma dair cevaplar gelmeye başladığında, ben kimim sorusuna sıra geliyor. "Neden buradayım? benim öne çıkan fıtratım benim potansiyelim ne? ben insanlığın tekamül sürecinde ne yapmalıyım? ben zerreyim, zerre halimle dokunacağım gelişim ne ola ki.." arayışı öyle bir yakıyor ki benliği. Tatminsizliğin, yetersizliğin hüküm sürdüğü yürekte gün geliyor aydınlanıyor ortalık. Senelerce kendimi bilmek kendimden razı olmak için her ne ise misyonum, göster diye konuştum yaradanla o hakikatle. İçimde olduğunu bildiğim şah damarımdan yakın olanla. Her daim benle olduğunu bildiğim ama kimi zaman unuttuğum öz ile. Bu huzur, yoldaki cevap ve arayışın sonu bu bir yıllık süreçte geldi. Bu güzel cevap ve getirdiği dinginlik hissi başka bir yazı konusu.
![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_4b7f1ab557f949738b5634f46b4d4e09~mv2.jpg/v1/fill/w_137,h_225,al_c,q_80,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/IMG-20221106-WA0014_edited.jpg)
Deli Ben
Bir sevdanın peşinden koşan, huzurla yoğrulan ama yorulmayan.
Deli hanımağa lakabını yöre halkının taktığı,
Deli bir araziyi delicesine uğraşıp ehlileştirme sevdasında olan.
Toprağa, zeytine, Bülbül ve Panayır dağına, Efes' e sevdalı.
Gezegene bir nefes bırakma derdiyle kavrulup, zeytine yaren olan, yaşama hoş bir sada bırakma yolculuğunda kulluk peşinde koşan.
Sonra dualarım kabul oldu sanırım. Kendimi bilme, kendimden razı olma ve yaratılış misyonuma erme duam dışında yıllardır arzuladığım şey toprak almaktı. Bir parça toprakla hemhal olmak. Nereden baksam bir on yılı vardı bu isteğin. Kimi denize, kime dağa vurgun o mavi sonsuzluklarda yaşamak ister. Benimki topraktı yeşil kahve toprak. Toprak grubu bir burcun etkisinden midir nedir daima bildiğim çıplak ayakla toprağa bastığımda hissettiğim huzurdu.
Dünyanın kendisine değerdim. Ayaklarım ve gezegenin yüzeyi, canı, kahve ateşi. Bir şekilde toprağın üzerinde yaşam sürme arzumun nereye varacağını bilmeden salt isterdim. Hayalimi gerçekleştireceğim maddi olanağa tam da pandemi sürecinde kavuştum. Pandemi sebebiyle toprak edinmişlerden asla değilim oysa. Hatta alım satımların patladığı dönem olduğu için ayrıca da sıkkındım. Sonuçta kısmet oldu ayağım toprağa bastı.
Büyük hayaller, küçük adımlarla başlar, başladı çok şükür.
Ekim 2021 de elimde param, hayallerim ve bomboş bir sayfam vardı. Şaşkın şaşkın ne yapacağımı ne alacağımı bilemeden düş ve düşünce süreci başladı. O kadar zor, yalnız, karmaşık ve şaşkın 4 ay. Şubat 2022 de elimde tapulara bakarken ağlıyordum. Yalnız, huzurlu ve aldığım sorumluluktan deli gibi kalbi çarpandım. Bu süreçin farklı bir boyutunu şu yazımdan okuyabilirsiniz.
Emanetti toprak. Mülk sahibi Allah'ın yaratım gezegeninin toprağı idi bana bahşedilen, nasip olan. Hakkını teslim etmem gereken, yaratılışının hakkının vermem gereken bir can. Beslemem büyütmem canına can katmam gereken bir toprak. Toprağın yaratımı, tohumu büyütmek bereketini açığa çıkarmak ise vesile olmalıydım. Asla onu üzmemeli, incitmemeli, bakımsız bırakıp ağlatmamalıydım. Dahası bu hayatın bana sunduğu nefesin, suyun, nimetin karşılığını vermeli borcumu ödemeliydim Dünya'ya.
![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_790e65515243466486e09ac692ad7ef5~mv2.jpg/v1/fill/w_116,h_203,al_c,q_80,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/20220326_120610_edited.jpg)
Deli Ali
Bir deliye ancak bir deli eşlik edebilirdi. 40 yıl öncesinin tanışıklığı Ali abisi bugün bu toprağın en güçlü en özel Ali Çavuşu. Her işin altından kalkan her deliliğime eyvallah diyen. Hakkı ödenemeyen.
Ali - hayat yolculuğundaki bu kesişmeler çok büyüleyici geliyor bana. 1980 lerden gelen tanışıklığımız ki sohbetimiz bile yok sayılabilir bugün bizi bu toprak için emek birlikçisi yaptı. Ektiklerimiz bir gün mutlaka bize dönüyor. İnsan biriktirmek şu hayattaki en büyük zenginlik.
Gözlerim gibi yeşil kahve toprak beni bekliyordu ve neler yaşayacağımızı henüz bilmiyorduk.
Dediğim gibi bu benim hikayem. Benim düşmem, kalkmam, yanlışlarım, doğrularım, başardıklarım ile benim hikayem. Biraz geç başladım anlatmaya ama belki de ancak aydım olana bitene ve ancak nefes alıp yazmaya başlayabildim.
Ve büyük hayallerim toprağı aldıktan sonra şekillendi. Küçük ve sabırlı adımlarla büyüteceğiz.
Gaia'nın kucağında şefkatle, aşkla kendi hikayemizi yazacağız.
Henüz çiftlik tanımına uymayan bir arazi ama 3 yıla burada koyunların, tavukların, köpeklerin, kedilerin koşturduğu, hatırı sayılır zeytin ağaçlarının zeytin saçtığı meyve ağaçlarının bereketlendiği ve dahi oturabileceğim bir çatımın da olduğu bir yer olacak :)
Ve diğerleri...
![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_fef2bc43715641c98f1348d5eb4115bb~mv2.jpg/v1/fill/w_123,h_195,al_c,q_80,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/20231028_130151_edited.jpg)
Tamarix
Çiftliğin gençliği ve geleceği.
İçinde toprak, doğa, hayvan sevgisi ile çoşan şehirli sanatçım. İki goncamın kızılı.
Anasının ağaç ismini bilerek ya da bilmeyerek verdiği ilk kızı.
![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_80143702701b41b6bb8568bdbfc33202~mv2.jpg/v1/fill/w_116,h_203,al_c,q_80,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/20240123_153946_edited.jpg)
Crocus
Deliliğimi her daim destekleyen, hayallerimi körükleyen özellikle kışların neşesi ve ırgatlığı ile bize can olan. can yoldaşım.
Toprakta emeği olup, mahsülde payı olnalardan.
bakalım neler yapmışım, yapıyorum ve yapacağım tıklayın öğrenin
![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_26f3e0375f754e629a4f30868386a847~mv2.jpg/v1/fill/w_132,h_186,al_c,q_80,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202024-07-10%20saat%2013_12_edited.jpg)
Mahmut
Zeytine Meftun, zeytine maşuk.
Bölgemizin Zeytin kahramanı, şahane babası, güzel eş, güzel insan.
Toprağımızın danışmanı, ağacımızın hamisi adı gibi övgüye değen yoldaşımız.
![GAİA](https://static.wixstatic.com/media/4cff1b_72f00563bcd94b00863beacd57329784~mv2.jpg/v1/fill/w_102,h_185,al_c,q_80,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/5bf2fa97-5bab-4a90-a05a-7bb37404791a_edited.jpg)
Daphne
Börtü böcekle arası olmadığından mahsule konuk, cismiyle değil hissiyle daima yanımda koordinatörüm, İki goncamın beyazı.
Anasının ağaç ismini bilerek ya da bilmeyerek verdiği ikinci kızı.